Her boş vakti olanın bir bahane bulup eylem yapmasının sosyal demokrat olmanın şartlarından biri olduğu yeni dünya düzeni bana ters arkadaş. Hele de bunu yeşil bilmez kırmızı tanımaz bisikletlilerin yapmasını kabul etmem arkadaş.

Son zamanlardaki yeni keyfimiz satranç. Her ne kadar oldukça geç kalmış olsam da satrançla tanışmak için yine de vakit buldukça bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. İnsanı körelten kağıt oyunlarından kurtulmak gerekiyor. Tavla, batak, okey vs....

Konuya çok uzun olmayacak şekilde kısaca değinmek istiyorum. O malum aydınlanmış(!) zümrenin Osmanlı İmparatorluğu’nu karalama ve yeni cici yönetim biçimini ve kralımızı sevdirme çalışmaları çerçevesinde yürüttükleri bilgi kirliliğinin içinde yer alan konuların en önemlilerindendi...

Efendim malumunuzdur âkil telefonlarin marifetleri çoktur. Blog yazarlarının da bu nimete sahip olduğunu düşünürsek, blog ile ilgili işlemleri gerçekleştirmek için mobil tarayıcılarla uğraşmak pek tat vermeyecektir.

Neden sürekli bir kahraman ihtiyacı duyar insanlık ? Yok yok, kahramanlık nedir? Asıl sorulması gereken soru bu sanırım. Hali hazırda kahramanlık, vazifesini yerine getirenlere verilen isim oldu. Bir çok örneğini görebilir ve hatırlayabilirsiniz. Kahraman...

Binlerce bahane üreterek savaş çıkartmadan 37 derecelik sıcaklığı hiç bir kaynağa ihtiyaç duymadan üreten, sabitleyen ve muhafaza eden insan vücudunun tasarımını arada bir düşünmenin, aciz kişiliğimizin silkelenmesinde yardımcı olacağını dün tecrübe ettim. Ortalama 5-6...

Her ne kadar 19. yüzyılın ilk çeyreğinde köleliğin kalktığı öğretilse de modern dilin tabiriyle “postmodern” kölelik devam etmektedir. Karl Marx’ta köleliğin asla sonlandırılmadığını ve halen devam etiğini söyler.

Güney Kore’liler film konusunda Hindistan’dan daha iyi bana göre. Yalnızca senaryo olarak değil oyunculukta da çok iyiler . Mimikler bazı noktalarda farklı olsa da ( özellikle alt yazılı izlediğinizde bu bir kademe daha belli...

Takvimin başlangıcından bu zamana süre gelen bir mitolojik mavradır sanırım bu “yılın nasıl geçti?, yeni yıldan ne bekliyorsun?” kalıbı. Gündelik hayatta* hiç kimsenin birbirine yanlışlıkla da olsa sormadığı sormayacağı bu soru nedense küflü kültür...

Bir kaç sene evvel kıyametle ilgili yapılan geyikleri görmüştüm internette. Twitter’da kıyamet anında ” kıyamet kopuyo 🙁 #kıyamet ” gibi yazıların yazılacağı gibisinden muhabbetler dönüyordu. Vurgulanmak istenen sosyal paylaşım sitelerinin amacını iyice aşmaya başladığını...