Arkadaş yıllardır bir Ortadoğu geyiğidir sürüp gidiyor. Vay efendim Büyük Ortadoğu Projesi, Küçük Ortadoğu Projesi, Öz Ortadoğu, Yukarı ve Aşağı Ortadoğu projesi vs vs 🙂 Vuruyorlar, kırıyorlar, döküyorlar kafalarına göre takılıyorlar. Bin bir bizans...

Kız istemeye giden damadın heyecanıyla beklediğim ve daha önce de ballandıra ballandıra anlattığım Açlık Oyunları‘nı izlemek nasip oldu. Filmden sonra bir daha kitabı olan filme gitmemeye yemin edecek noktaya geldiğimi hatırlıyorum. Fazla tırnak işaretli,...

Dışarıda kar… Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa… Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu… Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek...

Benim Adım Sam – I Am Sam, Son dönemde özlediğim ve izlediğim en güzel filmlerden biriydi. Sean Penn‘in 7 yaşındaki bir çocuğun aklına sahip bir ebeveyn karakterini üstlendiği film sanırım “Akıllı olup dünyanın kahrını...

Amerikalı yazar Suzanne Collins’in bilim kurgu, aksiyon, dram, fantastik, gerilim, gizem, ve macerayı bir arada sunan, romantizmi de unutmayan milyonlarca hayranı bulunan Açlık Oyunları serisi sonunda sinemaya uyarlanmış.

Bugün sabah saatlerinde internette “birileri yaygara kopartmanın peşinde” diye düşündüğüm haberler dolaşmaya başladı. Bunların başında da Ensonhaber isimli haber sitesi geliyor.

Para Dergisi’nde bu hafta yayımlanan haber dikkatimi çekti. Hani birinin size gelip “Abi bi git işine ya! böyle iş mi olur” diyeceği türden işler icat edilmiş vesselam..

Hürriyet‘te okuduğum bir haberin akabinde merak eyledim, “Acaba bizi de süzgeçten geçiriyor mı?” diye.

ABD’li yazar Katharine Branning’in “Evet Bir Bardak Daha Çay İstiyorum” adlı kitabı için yaptığı sunum çaya olan bakış açımı değiştirdi resmen. Çayın sadece “bir bardak keyif” olmadığını, sosyal ve kültürel olarak nasıl bir simge...

Kimsenin etkisi altında kalmadan ne abartılı övgülere ne de yerin dibine sokan eleştirilere fırsat vermeden gitmek istediğim bir filmdi.